AnasayfaHakkımdaIletisim

Sıkı Çalışmak ve Öğrenmeyi Öğrenmek

By Baran Saraçzade
Published in Kişisel Gelişim
April 28, 2021
3 min read

Birkaç aydır startuplar ve girişim sermayesi üzerine kitaplar, makaleler okuyor ve araştırmalar yapıyorum. Hatta çeşitli filmler bile izliyorum. Peter THIEL’ın 0’dan 1’e kitabını okurken bir cümlesi çok dikkatimi çekmişti. “Kurumsallaşmış eğitim homojenize, genel bir bilgiyi pazarlar.” Daha sonra startup kurucularının karakterlerini ve yaşam stillerini incelemeye başladım. Singapur’da kurulan YZ/ML ile büyük veri işleyen startuplardan, Amerikan fintech girişimlerine, İngiltere’de kurulan çeşitli sosyal girişim startuplarına kadar birçok projeyi ve kurucularını araştırdım.

Daha sonra Peter’ın PayPal Mafyası olarak nitelendirdiği gruba mensup üyeleri de inceledim.

PayPal Mafyası; Peter Thiel ( Paypal’ın kurucu isimlerinden, Facebook’un ilk yatırımcılarından ve Palantir, Founders Fund, Clarium Capital’in kurucularından ve şuan Facebook Yönetim Kurulu Üyesi.) Elon Musk (Paypal’ın kurucularından ve şuan Tesla,SpaceX şirketlerinin sahibi.) Steve Chen, Chad Hurley, Jawed Karim (Youtube’u kurup, Google’a satan ekip.) David O. Sacks (PayPal’ın COO’su. Daha sonra Yammer’ı kurarak Microsoft’a $1.2 Milyar’a sattı.) Russel Simmons, Jeremy Stoppelman (Yine PayPal çıkışlı, Yelp.Com’un kurucuları. Şirketin değeri yaklaşık $3 Milyar)

Bir Türk girişimciden de bahsetmek istiyorum; Mustafa ERGEN Kendisi Girişimci Kapital kitabının yazarı. ODTÜ’ye birincilik ile giren, 4 üzerinden 4.0 ortalama ile üniversite birincisi olarak mezun olan, Berkeley Üniversitesinde yüksek lisans yapan ve daha sonrasında WiChorus şirketini, en iyi risk yatırımcılarından yatırımlar alarak kuran, bu şirketini 2009 yılında $200 milyon’a satmış birisi. Türkiye’ye geri döndüğünde 2012 yıllında doçentlik ünvanı alarak önce Koç Üniversitesi’ne sonra ise İTÜ’ye profesör olarak katılmıştır. Akademik ve güncel yayınları dışında ise 49 patent başvurusu bulunmaktadır. (Kaynak: Girişimci Kapital)

Yukarıda yer alan insanların akademik kariyerlerini incelediğimiz zaman, Hukuk, Fizik Mühendisliği ve Ekonomi önde gelmekte ve hepsi çok iyi üniversitelerden mezunlar. Bu konuya tekrar değineceğim.

Benim araştırdığım -nitelikli ve başarılı- startupların çoğunun kurucuları arasında ortalama olan hiç kimse yok. Yani ya çok iyi üniversitelerden mezunlar ya da hiç üniversiteyi bitirmemişler-terk etmişler.

Sonra da geçen hafta tamamlanan üniversite vize sınavlarımı ve verilen “nitelikli” eğitimi kıyasladım. (Evet dandik bir üniversitede okuyorum) Genel ekonomi sınavımda çıkan 20 sorunun 20side internet üzerinden hazır olarak alınıp, sınav yazılımına eklenmiş ve rastgele olarak şıkların yeri değiştirilmiş haldeydi. Birkaç tane canlı derse katılmıştım. (Her ders için maksimum 1 derse katıldım ve öğretim görevlilerinin akademik kariyerlerini inceledim.) Google’da yer alan bilgilerin dökümante edilerek daha sonra ise referans alınıp seslendirildiği derslerdi.

Şimdi zaten diyeceksiniz ki; “Okulda öğretilen bilgi ile, zaten ne yapılabilir ki?” Sonuna kadar haklısınız ve size katılıyorum. Zaten homojenize eğitimin pazarlanmasında; “Sizden en yeniyi, en ileriyi değil, müfredat ile sınırlandırılmış olanı yazmanızı istiyorlar.”

Peki bu insanları başarılı kılan ve “paranın, parayı çekmesi” nasıl oluyor ?

Neden Bilkent, Boğaziçi, ODTU, Sabancı, Stanford, Harvard gibi üniversite öğrencilerinin ezici çoğunluğu başarıyı yakalıyor? İşte ben bu soru üzerine kafa yormuştum. Üniversiteyi bırakıp, hayallerinin peşinden giden ve başarılı olanların ortak noktası nedir diye sormuştum.

Cevabı buldum, aslında çok basitmiş. “Öğrenmeye duyulan tutku ve sıkı çalışmak.” “Bunu herkes yapabilir, yukarıda saydığın nitelikli üniversitelerden mezun olanların ne farkı var peki?” diye seslendiğinizi duyar gibi oldum ve sizin için konuyu biraz daha açmaya karar verdim.

Bu insanları gerçekten başarılı kılan şey; yukarıda yazdığım üniversiteleri kazanmak için verdikleri çaba, gösterdikleri irade. Bu insanlar daha 17 yaşındayken, günde 10 saatten fazla çalışmaya başlıyorlar. Bir şeyin nasıl öğrenilmesi gerektiğini, öğrenerek tecrübe ediyorlar. Sıkı çalışma konusunda alışkanlık kazanıyorlar.

Çoğu ekonomi veya finans üzerine okumamış ama fon yönetebilecek veya şu an Dünya’nın en iyi-değerli teknolojik şirketlerine tohum yatırımı yapabilecek kadar finansal okur yazarlığa sahip oluyorlar.

Akademiyi bırakıp, hayallerinin peşinden gidenler ise Amerika’ya gelip başarılı olan göçmenlerin yaşam tarzı ile aynı. Hayatta kalmak için tek gıda “başarı” felsefesini izlemeleri. Silahta tek bir kurşun var, hedefi vurmak zorunda. Gerekirse günde 15 saat çalışmak zorunda kalsın. (Kaynak: Zor Zamanlarda İyi Ekonomi)

Gelecekte toplum 5.0 önümüze iki seçenek sunacak; “Ya niteliği üret, ya da bir kenarda ölümü bekle.” Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir sözü vardı; “Üretemeyen toplumlar, yok olmaya mahkumdur!” diye. Artık bu söz evrim geçirmekte. “Üretemeyen bireyler, yok olmaya mahkumdur.” Nekropolitikaya giriş yapmadan konuyu toparlayıp bitireyim.

Yaşam amacınız; Müfredattan geçer not alacak kadar bilgiye sahip olup, lisans diplomasını duvara çakmak olmasın! Ölene kadar üretmek, yarının cahili olmak ve sıkı çalışmak olsun. Dünya artık konuşanları değil, eyleme geçip üretenleri dinliyor. Başarılı olmanın yolu şanslı olmaktan değil, disiplin ve sıkı çalışmaktan geçiyor. Eğer bu konuda şansa, sıkı çalışmaktan ve disiplinden fazla önem veriyorsanız; evet yine haklısınız. Ne kadar sıkı çalışır, pes etmez, disiplinli olur ve her düştüğünüzde yeniden denerseniz, şans sizin evinize de mutlaka uğrayacaktır.


Tags

Sıkı çalışmaköğrenmeyi öğrenmekbaşarılı olmak
Previous Article
Mutlak İdealizm Üzerine
Next Article
Trend Yakalamak

Baran Saraçzade

Digitentreprenuer

Kategoriler

Pazarlama
Kişisel Gelişim
Markalaşma
Girişimcilik

Related Posts

Mutlak İdealizm Üzerine
March 20, 2021
2 min
© 2021, All Rights Reserved.

Hızlı Menü

AnasayfaHakkımdaİletisim

Social Media